Yapılan bilimsel araştırmalarla birlikte ortaya çıkan sonuçlar ve dipnot niteliğindeki kanıtlarla birlikte, yapılan anket sonuçları besin takviyelerinin önemini, genel sağlığın önemli bir parçası olduğu düşüncesini desteklemektedir.
Besin takviyelerinin sadece para harcamanıza neden olan bir aldatmaca olduğunu mu düşünüyorsunuz? Kişisel sağlığınızda gerçekten bir fark yaratabileceğine inanmıyor musunuz? Bazı uzmanlar size vitamin almayı atlamanızı, balık yağını (omega3) bırakmanızı ve besin takviyelerinizi raflara kaldırmanızı söyleyecektir.
Türkiye’nin farklı bölgelerinde bulunan illerde yapılan “Gıda takviyesi kullanımı ve beslenme alışkanlıkları anketi 2020”ye göre. Katılımcıların yüzde 52’sinin son 1 yılda gıda takviyesi kullandığı. Gıda takviyesi kullanımının kadınlarda erkeklere göre daha yüksek olduğu. Katılımcıların yüzde 55’inin ise daha çok kış aylarında gıda takviyesi kullandığı. Dört mevsim düzenli gıda takviyesi kullanım oranının ise yüzde 26 olduğu, Son 1 yılda tüketilen gıda takviyelerinin başında C vitamini, B12 vitamini ve D vitaminlerinin geldiği görülmektedir.
Peki, takviye gıdalar insanlar tarafından fazlamı mı abartılıyor?
Elbette yapılan klinik çalışmalar buna “hayır” diyor. İlerleyen yaş, yüksek kalorili beslenme, metabolik sorunlar ve çevresel toksinler gibi sağlıksız alışkanlıklar karşısında, besin takviyelerinin yetersiz beslenmeyle dolu yaşam tarzımıza karşı denge oluşturduğunu anlamak için doktor olmak gerekmiyor. Vitamin C, Vitamin E, kurkumin ve resveratrol gibi tamamlayıcı antioksidanlar sağlığımız üzerinde gerçekten olumlu bir etki yaratabilir.
Omega3, CoQ10, Vitamin B12, Vitamin C ve D vitamini en sık kullanılan besin takviyelerinden bazılarıdır. Peki bunları gerçekten almanız gerekiyor mu? Eğer öyleyse, hangi vitamin takviyelerini almalıyım?
Doktor muayenehanesinde ele alınmayan bir sorunu inceleyelim: Yaşın ilerlemesiyle birlikte meydana gelen beynin küçülmesi. Beyniniz küçülüyor ve bu küçülme ilerledikçe başlangıçta herhangi bir belirti yaşamıyorsunuz. Yapılan çalışmalar, tamamlayıcı B vitaminleri nin yüksek homosistein seviyelerine sahip kişilerde beyin atrofisini yavaşlatmada etkili olabileceğini göstermektedir. Bununla birlikte; B vitaminleri, özellikle omega3’ün DHA bileşeni ile kombine edildiğinde daha büyük bir pozitif etki seviyesinin elde edildiği görüldü.
Şimdi, kanıtlanmış bir tedavisi olmayan ve yetişkinlerin yaklaşık %25'ini etkileyen bir durum olan karaciğer yağlanmasına bir göz atalım. Yapılan araştırmalar gösteriyor ki, diyet takviyeleri karaciğer sağlığının teşviki açısından göz önünde bulunuyor: omega-3 balık yağı, E vitamini, D vitamini, CoQ10 karaciğeri temizleyen takviye besinler listesindedir. Bu vitamin kombinasyonları, sağlıklı bir karaciğer oluşumunda yenilenmeyi hızlandırır.
Ve sırada diğer bir temel mineral olan magnesium var. Magnesium, vücudun D vitamini kullanımını iyileştirir. B1 vitamini, magnezyum ile birlikte çalışır. Bu besinler sadece katkı olarak değil, sinerjik olarak da çalışırlar.
Yukarıdaki klinik araştırmalar ışığında; İyi formüle edilmiş çok bileşenli bir gıda takviyesi, satın alınabilecek en iyi sağlık sigortasıdır. Tek başına satın alınan her bir besin, her gün boşa harcanmak için küçük bir servete mal olurken, iyi dengelenmiş bir formülle kombine edildiğinde çok ekonomik olan akıllıca bir yatırım halini alır.
Comments